Kırgızistan Seyahat Rehberi [Çüy Bölgesi]

5 Ağustos 2018


Türklerin Ata Mekân olarak adlandırdığı, dağların dört bucağını sarıp sarmaladığı, yeşilin her tonunu görüp, atalarınızın fısıltılarını yanınızdan geçen rüzgârın uğultusunda bulabileceğiniz bir yer düşünün. Sizce dünya üzerinde böyle bir yer var mıdır? Sizin yerinize ben cevap vereyim isterseniz! –Evet, 21. yüzyılın modernliğine, aldatıcılığına rağmen hem doğasını hem kültürünü koruyan bir yer var aslında. Adı da: “Kırgızistan”.
31 Ağustos 1991 yılında bağımsızlığını kazanarak yedi bağımsız Türk devletinden biri olma özelliği taşıyan Kırgızistan bugün bile Sovyet Rusya’nın izlerini taşımakta. Bu etkileri gerek dilde, gerek mimaride, gerekse günlük yaşamın içinde görmek mümkün. Bununla birlikte kendi geleneklerini sürdürmeye devam edip göçmen yaşamını korumaya devam eden güler yüzlü, yardımsever Kırgızları, doğasıyla sizi büyüleyen mekânları, dağları da görmemeniz içten bile değil.
Bu yazımızda başkent Bişkek’in de içinde bulunduğu Çüy Bölgesi’ni birlikte gezeceğiz.

BİŞKEK - KIRGIZİSTAN'IN KALBİ


Sovyet Kırgızistan'ının başkenti olan “Bişkek”, daha sonra “Pişpek” ve Lenin'in de en yakın arkadaşı olan Bolşevik askerlerinin önderi Mihail Frunze’nin zaferleri neticesinde “Frunze” olarak adlandırılmış. 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Kırgızistan şehire yeniden “Bişkek” adını vererek burayı başkent olarak kullanmaya devam etmiş.
Bişkek adı hakkında da çeşitli savlar bulunmakta. Bunlardan ilki Kırgız tarihinde “Bişkek” adında bir kahramanın, liderin yer alması ve Bişkek adının buradan geldiğine inanılması. Diğer bir sav ise; Kımız’ı kıvamına getirmek için kullanılan, artı şeklinde (+) uca sahip uzun demir çubuğun adının Bişkek olması ve Kırgız halkının da vazgeçilmezlerinden olan bu içeceği kıvama getirmek için kullanılan çubuğun da aynı şekilde önemli olmasından dolayı şehre Bişkek adının verilmiş olması.
Bugün Sovyet etkisini yaygın bir şekilde görebileceğiniz Bişkek’e gelin birlikte göz atalım!

 ALA-TOO MEYDANI ve TARİH MÜZESİ


Bişkek’in kalbinde yer alan Ala-Too Meydanı her yıl çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmakla birlikte Kırgızlar için de önemli bir yer aynı zamanda. Bağımsızlılıklarını kazanan Kırgızlar, ilk olarak bu meydanda yer alan Lenin heykelini kaldırarak yerine bağımsızlılıklarını simgeleyen bir melek heykelini koymuşlar ve daha sonra bu heykeli de kaldırarak yerine kendileri için önemli olduğu kadar Türk dünyası için de önemli olan bir kahramanın, Manas’ın heykelini koymuşlar. Bağımsızlık yolunda atılan ilk adımlardan biri olduğu için bu meydan “Bağımsızlık Meydanı” olarak da adlandırılmış bir zamanlar.
Akşamları ayrı bir güzelliği olan Ala-Too Meydanı’nda ayrıca Kırgız tarihine dair pek çok eserin bulunduğu bir müze ve iki askerin belli saatlerde nöbet tuttuğu bayrak direğini de görmeniz mümkün.


Ak-Üy (Beyaz Ev) olarak adlandırılan parlamento binası bugün Ala-Too Meydanı'nın hemen yanında yer almakta. Tarih boyunca çeşitli siyasi olaylara şahit olan bu eski bina, bugün bile insanların kolaylıkla yanından geçebileceği alalade bir mekan adeta. Bu bile devletin halkına olan güvenini temsil etmez mi sizce?!

OŞ PAZARI


Bişkek'e adım attığınızda aklınıza gelen ve size gerekli olan hemen hemen herşeyi kolaylıkla bulabileceğiniz bir pazar: "Oş Pazarı". Öyle ki, Orta Asya'nın en büyük pazarı olan ve yine Bişkek'te bulunan "Dordoy Pazarı"nı geride bırakmış. Satıcıların güler yüzlülüğüyle karşılaşacağınız Oş Pazarı'nda ayrıca hediyelik eşyaları ve geleneksel kıyafetleri de uygun fiyatlarla bulabilirsiniz. Bu arada satıcılar pazarlığa da her zaman açık.

SÖNMEYEN ATEŞ


2. Dünya Savaşına ithafen yapılan bu yapı bugün bile başta yeni evlenen çiftler olmak üzere birçok kişinin uğrak yeri arasında. Geleneksel Kırgız göçmen çadırları olan boz-üylere benzer şekilde inşa edilen bu yapı aynı zamanda Kırgızların birlikteliğini de temsil ediyor.
Şöyle ki, Kırgız inanışlarına göre boz-üyün çatısı olan Tündük asla yere düşmemelidir ve bunun için de birlikte çalışmak çok önemlidir. Bu yapıda da göründüğü gibi tündük, yani çatı kısmı üç taraftan desteklenmektedir. Sönmeyen ateşin başındaki kadın ise savaştan hiç dönmeyen ailesindeki erkekleri bekleyen kadını temsil etmektedir. Çünkü bu savaşta; birçok kişi evladını, eşini, babasını kaybetmiştir. Bu arada bunun gibi sönmeyen ateş adlı yapıları bugün Kazakistan'da ve Özbekistan'da da görmek mümkün. Tabii başka mimariyle.

FİLARMONİYA


1936 Yılında kurulan Toktogul Satılganov adındaki Kırgız Ulusal Filarmonisi her yıl çeşitli etkinlikliklere ev sahipliği yapıyor. Tiyatro, bale, opere gibi gösterilerin sergilendiği bu binanın hemen önünde ünlü heykeltıraş Tınıbek Sadıkov'un yapmış olduğu "Ejderle Savaşan Manas" heykeli de yer almakta.

TINIBEK SADIKOV GÜZEL SANATLAR MÜZESİ


Kırgızistan'ın pek çok yerinde önemli eserler bırakan heykeltıraş Tınıbek Sadıkov'un geride bırakmış olduğu eserlerinden bazıları bugün kendi adıyla kurulan bu müzede yer almakta.  Müzeye giriş ise ücretsiz.

MİHAİL FRUNZE'NİN EV MÜZESİ


Bişkek doğumlu Bolşevik komutanı Mihail Frunze adına yapılan müze bugün Mihail Frunze'nin evinin bulunduğu yerin hemen üstüne yapılmış. Üç katlı olan müzenin en üst katında M.Frunze'ye ait kıyafetler, silahlar, kendisine gelen hediyeler ve evrakları yer alırken ikinci katta; elde ettiği başarılar neticesinde kendi adının verildiği o zamanki Bişkek şehrinin anahtarı, yazdığı kitabın çeşitli dillerde kopyaları ve müzik aletleri, madalyalar yer almakta. Müzenin en alt katında ise; M.Frunze'nin evi yer almakta ve bugün içinde o dönemde kullandığı eşyaları görmeniz mümkün. Bu arada müzeye giriş ücreti: 100 Som. (Tarih: 18.07.2018)

DUBOVİY PARK (MEŞE PARKI)


Bir tarafını eski meşe ağaçlarının diğer tarafını ünlü heykeltıraşların yapmış olduğu heykellerin oluşturduğu Duboviy (Meşe) Parkı sessiz sakin bir ortam arayan Bişkekliler için vazgeçilmez yerler arasında. Parkın genelini genç nüfus oluştursa da, yaşlı kesim de, parkta yer alan fıskiyelerin sıcak yaz ayında oluşturduğu serinlikten nasibini almak için parka gelmeyi ihmal etmiyor. Ayrıca parkta önemli şahsiyetlerin heykelleri de yer alıyor.

GAPAR AYTİEV ULUSAL GÜZEL SANATLAR MÜZESİ


Kırgız ressam Gapar Aytiev'in adıyla anılan Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi, içerisinde birbirinden harika eserler barındırıyor. Gri Sovyet Rusya mimarisine sahip olan müze, içinde yer alan renkli sanat eserleriyle görülmeye değer yerler arasında. İki katlı müzede yağlıboya tablolar, heykeller, kilimler, Kırgız geleneksel kıyafet ve takıları ve göçmen yaşama dair eşyalar yer alıyor. Müze ayrıca belli zamanlar dahilinde çeşitli ülkeden gelen sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Bu arada müzeye giriş ücreti: 100 Som. (Tarih: 18.07.2018)

KURMANCAN DATKA MEYDANI ve RESSAMLAR SOKAĞI


Kurmancan Datka Kırgız halkı için sadece bir kadın değil. O hem bir anne, hem bir eş hem de bir kahraman. Evlendiği ilk eşini bırakıp baba evine dönecek ve sevdiği adamla da evlenecek kadar cesur. Yalnız sevdiği adamı suikaste kurban verecek kadar da kadersiz aynı zamanda. Evlendiği ikinci eşi bir boyun lideridir ve kendisine suikast kurulup da öldürüldüğünde Kurmancan çocuklarıyla biçare ortada kalır ama yılmaz ve boyun liderliğini üstüne alarak "datka" (O zaman ki vali) ünvanının sahibi olur. Yıllarca halkını koruyan Kurmancan Datka, Rusların tüm çabalarına rağmen topraklarını korumayı başarır ama halkının ölümüne de şahit olur ve bu duruma daha fazla dayanamayarak teslim olmayı kabul eder. Kendisine yine halkını yönetmesi için izin verilir. Kurmancan Datka sırf halkını korumak için oğlunun Ruslar tarafından öldürülmesine göz yummak zorunda kalacaktır ve nihayetinde de öyle olur. Gözlerini bir dakika için kapatır ve gözlerini açtığında oğlu idam edilmiştir.
Bugün Kurmancan Datka heykelinin bulunduğu bu alan çeşitli etkinlikliklere de ev sahipliği yapmaktadır. 21 Mart'ta ki Bahar Bayramı (Nevruz) da bunlardan sadece biri. Yazın ise bu alan; satranç oynayan insanlara ev sahipliği yapmakta.


Kurmancan Datka heykelinin bulunduğu yerde kurulu olan ressamlar sokağı birbirinden harika resimlerle turistleri kendine çekmeyi başarıyor. Ortaya koyulan eserler o kadar harika ki, kendinizi ister istemez saatlerce resimlere bakarken buluyorsunuz bazen. Bu arada resimler dolar üzerinden satışa sunulmuş durumda.

KUTSAL DİRİLİŞ RUS ORTODOKS KATEDRALİ


2015 yılında yapımı tamamlanarak Kırgızistan'daki sayılı katedraller arasında yerini alan Kutsal Diriliş Rus Ortodoks Katedrali bugün Rus mimarisinin eşsiz güzelliklerini gözler önüne sermekte. Birbirinden harika fresklerin duvarlarını süslediği katedralin başka dikkat çekici özelliği ise; tütsülerin ortama yaydığı muhteşem koku. Ayrıca katedrali ayin günlerinde ziyaret ederseniz birbirinden harika ilahileri de dinleyebilirsiniz.  

ÇINGIZ (CENGİZ) AYTMATOV'UN EV MÜZESİ


Kırgızların ünlü yazarı ve aynı zamanda siyasetçisi olan Çıngız (Cengiz) Aytmatov'un yaşamış olduğu ev, bugün müze olarak hizmet vermekte. Müzenin içinde Çıngız Aytmatov'un eserlerinin kopyaları, aldığı ödüller, fotoğrafları ve daha fazlası sergilenmekte. Ayrıca müzenin hemen yanında ailesi yaşamakta. Müzeye giriş ise oldukça zor. Müze cumhurbaşkanlığının hemen arkasında yer aldığı için girişte özel izin almanız gerekiyor. Müzeye giriş ücreti ise: Öğrencilere 100 Som, Kırgız vatandaşlarına 200 Som ve Turistlere 300 som.

TOKMOK - KARAHANLILAR, BURANA MİNARESİ


Çüy Bölgesi'nin yönetim merkezi olan Tokmok şehrinde yer alan Burana Munarası (Minaresi, Kulesi) İslamiyeti topluca kabul eden ilk Türk devleti tarafından, yani Karahanlılar tarafından yapılmış. Normalde daha uzun inşa edilmiş olan minare, bölgede gerçekleşen depremlerden dolayı zamanla yıkılmış ve şimdiki haline de Sovyet Kırgızistan döneminde yapılan restorasyonlar sayesinde kavuşmuş. Bugün aynı alanda minareyle birlikte: balbanları, mezar taşlarını, taştan yapılmış tarım aletlerini ve taşların üstüne çizilmiş olan resimleri görmeniz mümkün. Ayrıca bölgeye inşa edilmiş olan müzenin içinde Karahanlılar döneminden kalma kap kacaklar ve takılar da yer almakta. Tanrı dağlarına yakın olmasıyla da eşsiz bir manzaraya sahip olan Burana Minaresi, yaz kış görülmeye değer yerler arasında.

ALAMÜDÜN - KIRGIZLARIN ACI TARİHİ (ATA BEYİT) ve ALA ARÇA


Kırgızistan dağlarının arasında yer alan "Ata-Beyit" (Babaların Mezarı), Sovyet Rusya'nın tüm caniliğini yansıtır nitelikte. Bugün Cengiz Aytmatov'un mezarının da yer aldığı bu alan, 138 aydına mezar olmuş vakti zamanında. Aralarında Cengiz Aytmatov'un babası Törökul Aymatov'da bulunduğu 138 aydın Lenin'in askerleri tarafında bu yerde kurşunlanarak öldürülür ve toprağa gömülür. Bu duruma o bölgede güvenlik görevlisi olarak çalışan Abıkan Kıdıraliev şahit olur ve korkusundan birşey söyleyemez. Daha sonra bu adam; o zamanlar küçük olan kızına ölüm döşeğinde vasiyette bulunarak bu yeri kızına anlatır ve aydınlık günler geldiğinde burayı yetkililere bildirmesini söyler. Bugün bu yer o güvenlik görevlisinin kızı sayesinde bulunmuş.  Bugün bu öldürülen kişilerin yanlarında bulunan eşyalar hemen o bölgeye inşa edilen müzede yer almaktadır. Şimdiden söyleyeyim tüyleriniz diken diken oluyor. Bu arada 7 Nisan'da Kırgızistan'da gerçekleşen halk ayaklanmasında hayatı kaybeden insanların mezarları da bu bölgede yer almaktadır.

ALA-ARÇA MİLLİ PARKI


Çoğunlukla şehir hayatından kaçmak isteyenlerin tercih ettiği Ala-Arça Milli Parkı doğal güzellikleri açısından görülmeye değer yerler arasında. Başkent Bişkek'ten 41 kilometre uzaklıkta yer alan parkın içinde bir de nehir bulunmakta. Parka adını veren arça (ardıç) ağacını ise parkın hemen hemen her yerinde görmeniz mümkün. Bu arada bu ağaç türü Kırgızlar için ayrı bir öneme sahip.
Kırgızlar bu ağacı kutsal olarak nitelendirmekte ve bu ağacın (arça/ardıç) dallarını Nevruz'da evin içinde, ilk çocuk doğduğunda beşiğinin başında yakarak sözde kötü ruhları aile üyelerinden ve evden uzaklaştırdıklarına inanmakta.

1 yorum:

  1. Gezmiş kadar oldum. Umarım bir gün gidebilirim. Bu arada bloğuna izleme ve mail abonelik butonu koyarsan daha rahat takip edebiliriz:)

    YanıtlaSil